CEREN TEKİN HUKUK BÜROSU
12 Aralık 2020
İş sözleşmesinin akdedilmesi ile başlayan
işçi- işveren ilişkisi, pek çok kez karşılaştığımız üzere, iki tarafın uzlaşısı
ile ve barış ortamında sona ermeyebilmektedir.
Bu halde, süreç çoğunlukla yasal
zeminlere taşındığından, tarafların eylem ve işlemlerini ispat edebilmeleri
hayati önem taşımaktadır.
Özellikle bordroların ve hesap
pusulalarının elektronik ortamda tutulması, imzalanması, iş koşullarında
değişiklik bildirimleri, ihtarlar ve fesih ihbarlarının gerçekleştirilmesinde
belgelendirme ve delil oluşturma işverenlerin özellikle dikkat etmesi gereken hususlardır.
Ücret Bordroları ve Hesap Pusulaları Bakımından Tebligat Zorunluluğu
İş Kanunu’na göre; İşveren işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek
zorundadır.
Bu pusulada ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve
genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının ve vergi, sigorta primi,
avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi
gerekir.
Benzer olarak, otel, lokanta, eğlence yerleri ve benzeri
yerler ile içki verilen ve hemen orada yenilip içilmesi için çeşitli yiyecek
satan yerlerde "yüzde" usulünün uygulanması halinde; işçiye
aktarılacak yüzdesel tutarların İşveren veya işveren vekili tarafından eksiksiz
olarak işçilere dağıtıldığının belgelenmesi gerekecektir.
Yukarıdaki yükümlülüklerin ihlali halinde ise, işlem başına,
2020 yılı için 1.050,00 TL TL idari para cezası öngörülmüştür. ( İş Kanunu m.
102/b)
Ödemelerin banka kanalıyla yapılması durumunda ücret
bordrolarında ve hesap pusulalarında işçinin imzasını yer alması zorunlu değildir.
Yine de, imzalı bordrolar bakımından işçiye ücretin ödenmiş olduğu yönünde
karine yaratılmakta olduğunu vurgulayan Yargıtay ilamları da bulunmaktadır. Nitekim,
18.11.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Ücret, Prim, İkramiye ve Bu
Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair
Yönetmelik’ açıkça, 5 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde, her nevi
ücret ödemelerinin bankalar kanalıyla yapılması gerekeceği hususunu açıkça
öngörmüştür.
Bu zorunluluğa aykırı hareket edilmesi ise yine İş Kanunu
102-1-a uyarınca – 2020 yılı için- her işçi ve her ay için 289 TL idari para
cezası yaptırımına tabi kılınmıştır.
İş
Süreçlerine İlişkin Tebligat Gerektiren Haller Bakımından Tebligat Zorunluluğu
İşçinin genel performans düşüklüğü, işe akdinin başında
taahhüt ettiği yetkinliklerine aykırı hareket etmesi, devamsızlıkları, mesai
arkadaşları ile olan uyum sorunları gibi hallerde işçiden savunma alınması
gerektiğinde yahut çalışma koşullarında meydana gelen değişikliklerin bildirilmesi,
iş akdinin feshi gibi hallerde de işçiye tebligat yapıldığının belgelenmesi zorunluluğu
karşımıza çıkmaktadır.
KEP ve E-Tebligat Uygulaması ve Kazandırdıkları
Kayıtlı
elektronik posta (KEP), yasal olarak geçerli ve teknik olarak güvenli
elektronik posta olarak tanımlanmaktadır. KEP, bilinen elektronik postaya ilave
olarak elektronik postanın;
ile
ilgili delil hizmetlerini sunan bir sistemdir.
Kayıtlı Elektronik Posta
hesabı aşağıda verilen link üzerinden başvurulacak Kayıtlı Elektronik Posta
Hizmet Sağlayıcılarından temin edilebilir:
https://www.btk.gov.tr/kayitli-elektronik-posta-hizmet-saglayicilar
Esasen, kayıtlı elektronik
posta sistemine ilişkin düzenlemelerde kullanıma ilişkin herhangi bir
zorunluluk bulunmamaktadır. Ancak Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin “Elektronik
tebligat hizmetinden yararlanma“ başlıklı 7’nci maddesi uyarınca anonim,
limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere, elektronik yolla
tebligat yapılması zorunludur. Gerçek kişiler ve diğer tüzel kişiler elektronik
tebligattan isteğe bağlı olarak yararlanır. Bu hüküm gereği, tebligat
göndermeye yetkili mercilerin ve sermaye şirketlerinin (anonim, limited ve
sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin) KEP hesap sahibi olması
zorunludur.
Sadece alıcı olarak KEP
hesabını kullanacak olan kullanıcıların elektronik imza sahibi olması
gerekmemektedir. Bu nedenle, çalışanları adına KEP hesabı açılmasını
tercih edecek işverenlerin, bu hususu salt işveren tarafından gönderilecek
tebligatların resmi olarak ulaşmasını teminen oluşturmaları mümkündür.
Böylece, ileriki süreçlerde
yargıya konu olabilecek yahut iş müfettişliği nezdindeki denetimlerde
kullanılabilecek önemli, resmi ve tamamen güvenli bir delil sistemi yaratılmış
olacaktır.
Av. Ceren Tekin